Aristo dostluk için; " dostluk iki vücutta yaşayan bir ruh, iki ruhta yaşayan bir vücuttur" demiştir. Ruhu paylaşmak, ya da paylaşılan ruhu iki vucutta taşımak çok zordur, emek gerektirir.
Terentius ise " Onunla her şeyi paylaşmak zevkinden mahrum kalınca, hiç bir zevki tatmamaya karar verdim" demiştir. Terentius'un dediği gibi zevkleri katmer katmer yaşatır dostluk, bunun yanında hayatın kirliliklerini silen bir silgidir. Hani içinizden bir şarkı söylersiniz, kendinizi durduramazsınız, dostunuzu gördüğünüzde söylediğiniz işte o şarkı her zaman Melike Demirağ'ın "Arkadaş" şarkısıdır.
Dostluğun cinsiyeti yoktur, zamanının olmadığı gibi. Aslında sonsuzluğun başlangıcıdır
dostluk.
Konuşabilmektir bazen, bazen de konuşmaya gerek duymadan anlamaktır birbirini. Aşkın patalojik olmayan halidir aslında dostluk.
Dost olacağınızı daha ilk görüşten anlarsınız, ama dost olabilmeniz yıllar ister. Uzun sürer
Senin adını taşıyan ülkeye, vizesiz, sorgusuz sualsiz girebilecek tek kişidir O, kaldı ki o ülkede senin utançların, korkuların, en mahrem anıların, sevinçlerinle doludur. Dostun hepsini tanır.
"Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim
Ben dostlarımı ruhumla severim
O ne durur, ne unutur"
Mevlana doğru söyler ama eksiktir sanki biraz... Dostunun sevgisini unutmazsın ama bazen biter... Bittiğini de anlamazsın, zordur anlamak... Farkına varmazsın önce... Sonsuzluğun da sonu başlamıştır... Bitmesi de başlaması gibi sessiz olur... Ve sen O'na gözlerinle söylersin, gözlerinin ağladığını bir tek O görür...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder